Hepimizin hayatinda inisler, cikislar vardir. Hic ummadigimiz anlarda hic beklemedigimiz olaylarla karsilasiriz. Gün olur, isteyerek ya da istemeden, bilerek ya da bilmeden, yakinlarda ya da uzaklarda birileri cikar karsimiza. Ve bu karsimiza cikan insanlar kisa süreli bir misafirlikten sonra hayatimizdan cikarlar ve unutulur giderler. Ama bazilari vardir ki ömür boyu sürecek bir öyküyü baslatirlar ve sürdürürler. Bu kitapta anlatilan olay, 70li yillarin ortalarindan günümüze süren bir askin öyküsüdür. Garip bir ask öyküsüdür. Garipligi; sevenlerin onlarca yil birbirlerini görmeden, sadece yazismakla ve cok seyrek telefon konusmalari ile yetinmeleri ve günümüze kadar birbirlerini sevmeyi sürdürmelerindendir. Baskentte yüksekokul ögrencisi olan bir isci cocugu ile güney illerimizden birinden bir kara gözlü kizin beklenmedik karsilasmalari ile baslamistir öykü. Genc kizin kaderi midir onlari karsilastiran, yoksa delikanlinin kaderi midir Bu sorunun karsiligini vermek mümkün degildir elbet. Gercek olan sudur ki; sevginin gücüne, yüceligine ve temizligine inanmis iki kisi olarak yasamlarini sürdürmüsler ve iclerine attiklari özlemlerini sevgilerinin gücü ile bastirmaya calismislardir. Bu kitapta, ask öyküsü ile birlikte sik sik iktidar degisen bir ortamda ve ülkeyi kurtarma iddiasi ile genclerimizin birbirlerini vurdugu yillarda, sag görüslü bir gencin okumak, meslek edinmek ve sevdigine kavusmak icin verdigi mücadele de anlatilmaya calisilmistir. Bütün sevenlerin sevdiklerine bir an önce kavusmasi dilegiyle