Ibn Battuta 14. yüzyilin baslarinda kutsal topraklari ziyaret etmek ve haccetmek üzere Fasta bulunan Tanca sehrinden yola cikmistir. Ancak bu baslangic onu, uzun yillar sürecek ve genis cografyalara sürükleyecek bir yolculugun seyyahi olmasina yol acacaktir. Kuzey Afrika kiyilarinda baslayan yolculugu Suriye topraklarinda devam etti. Dimasktan sonra Hicazdaki ilk hac vazifesinin ardindan Iran topraklari üzerinden Kuzey Iraka yöneldi. Hicazda gecirdigi senelerden sonra Dogu Afrika sahillerinde ilerledi.Bu kez Hindistana dogru yola cikmis olsa da firtina sebebiyle Ayzab civarinda inerek Kahireye dogru kuzeye yöneldi ve sonunda Anadoluya ulasti. Destikipcakta uzun süre kaldi ve bir vesileile Istanbulu ziyaret ettikten sonra Saraycik üzerinden Harezme vardi. Yolculugu boyunca ugradigi her bir sehri; cografi konumu, sosyal yasami, harikulade güzellikleri, lezzetli meyveleri,türbeleri ve tekkeleri acisindan degerlendirerek önemli sahis isimleri ile zenginlestirmistir.
Bu eserde, uzak beldelerin Ibn Batttaya gösterdikleri ilgi vealakaya birebir sahit olabilir, onun yillar boyu cöllerde, bozkirlarda ve firtinali sularda zorlu sartlar altinda yaptigi seyahatlerin derinliklerine inebilirsiniz.