Ibnul-Arabnin en meshur eseri olan Fussul-Hikem, Islam tasavvufunun Mesnevi ile birlikte sah eserlerinden biridir. Hacmi kücük olmakla beraber anlasilmasindaki güclük, Sadreddin Konevden itibaren günümüze kadar yüzden fazla Arapca, Farsca ve Türkce serhlerinin yapilmasina sebep olmustur. XX. asrin baslarinda Avrupada Islam tasavvufuna gösterilmeye baslayan alaka gittikce artmis, Ibnul-Arabnin eserleri hakkinda calismalar yapilmis ve tercümeleri nesredilmistir. Denebilir ki bugün bati dünyasi Ibnul-Arab ve eserlerini dogudan cok daha fazla tanimaktadir.Ibnul-Arab, Konevden itibaren birkac asir boyunca en fazla Anadoluda bilinmis, okunmus ve itibar görmüstür. Osmanli tasavvuf anlayisi adeta Ibnul-Arab ve Mevlananin eserleriyle sekillenmistir.Cumhuriyet devrinin ilk yillarinda yazilan, Mesnevi sarihi Ahmed Avni Konuk Beyin Fussul-Hikem Tercüme ve Serhi, Osmanli tasavvuf anlayisini günümüze nakleden bir köprü olarak kabul edilebilir. Bu serh sayesinde okuyucu Fussul-Hikemin kapali ifadelerinin hic olmazsa bazilarinin acildigini görebilecektir. Bu yönüyle eser bir Fuss anahtari olarak telakki edilebilir.
