Toplumsal normlara ince bir baskaldiri
Bir sabah uyandiginizda hafizanizi kaybetmis olsaydiniz ne yapardiniz Nasil bulurdunuz benliginizi Insan, baskalarindan
dinleyerek ne kadar taniyabilir kendini Herkes her seyi anlatir mi yoksa isine geldigi kadarini mi söyler Kendini, ailesini,
yasadigi ülkeyi unutan biri icin her seyin eskisi gibi olmasi mümkün müdür
Zihninde gezinen bir kurt gibi onu yiyip bitiren sorularin ortasinda kendini ariyordu Altan. Hicbir sey hatirlamiyordu ve
herkes farkli bir sey söylerken daha beter kayboldugunu hissediyordu. Kime inanacagini ve dogrunun ne oldugunu sorgularken, ona gercegi kim anlatacakti
Arda Erel, Annemin Bilmedigi Her Sey ile bir adamin kendini bulmaya calismasinin izinde kolektif ve bireysel hafizayi, toplumsal sorunlari, aile olmayi, sosyal statüleri, baskilari, tekilestirilmeyi, yok sayilmayi, yalnizlastirilmayi, kendine yabancilasmayi derinlemesine sorguluyor. Simdi ezberlerinizi unutun; bu kitap, tüm bildiklerinizi yeni bastan yazmaya geliyor
Arda Erel, Annemin Bilmedigi Her Sey ile bu kez cekirdek aile kavramini cesur bir edebi dille kabugundan ayirip okurun
önüne sermis. Dokunulmayana dokunmus ve görmezden gelinene cevirmis bakislarini. Roman, aileye ve topluma bakis acisiyla
coksesli bir koro, sarsici üslubu ve ciplakligiyla hüzünlü ama unutulmayacak bir senfoni niteliginde.
Jale Demirdögen
Kimlik ve toplumsal hafiza hakkinda güclü ve isyankar bir roman. Edebiyat dünyamizda bir zafer isareti...
Emre Kalci
Was würdest du tun, wenn du eines Morgens aufwachst und dein Gedächtnis verlierst Wie würdest du dich wieder finden, wenn du über dich nur von anderen Menschen hören würdest