Düzdügü tifildan hakiki bir drama prensesi dürmek isteyenler icin söyleyeyim, Citlembik, agzindan sizan salyayla koynunuzda uyurken, siz bu ciplak ayakli kar rahibesini izliyor, icin icin agliyorsunuz. On üclük zaniyenin bedenine kargilar firlatiyor, kollari istavroz gibi acilmis, kanayan bir St. Sebastian freski cikariyorsunuz afacandan. Onu kirlettiginiz icin kahroluyorsunuz. Ama hayir, onu kirletemezsiniz. Yutturdugunuz meniniz ona necaset bulastirmaya yetmez...
Insan kötülügüne, her yönüyle nüfuz ederek, serin ama irkiltici bir samimiyetle bakabilen bir yazarin artik asil meselesi insanla degil, Tanriyladir.
Ferat Emenin ilk kitabi Hüsniye Hanimin Agzi güclü bir yazarla karsi karsiya oldugumuzu sezdirmisti; Perihanla Alakadarlar Cemiyeti ise bu sezginin ne denli hakli oldugunu ortaya koyuyor.