Kadin cinsi kurtulusu üzerine bir erkek komünist önderin kalem oynatmis olmasi ya da söz söylemis olmasi, 21. yüzyila girdigimiz ve yenilmis sosyalizm deneylerinin hesaplasmasini tamamlamamis olmasi nedeniyle cok anlamli bulunmayabilir. Ya da bugün, kadin aydinlatmasinin büyük gelismeler kaydettigi bugünkü dünyada bu kitapcigin yayimlanmasini beyhude caba görenler olabilir. Ama öyle degil ve eger bu kitapcik okudugunda tam da günümüze isik tutma gücünün kesfedilecegini simdiden söyleyebiliriz.
Niye mi Cünkü bu kitap okundugunda Ekim devrimiyle iktidara gelmis isci sinifinin ve Komünist Partisinin iktidarinin ilk gününden baslayarak kadin sorununda ne yapmasi gerektigini, eger yapamazsa nelerle karsilasacaginin acisini duymaya basladigini, liderinin agzindan ögreniyoruz. Devrimden sonra, temel meselelerden birinin,sosyalizmin insasinin basarilip basarilamayacaginin kriterinin kadinlarin özgürlesmesi oldugunda israrli bir Lenin görecegiz. Belki her fikriyle uyusmayabilirsiniz ama adin cinsi aliklastiran ev kadinligindan, körelten mutfaktan cikarmanin, asci kadini devlet yönetici yapmanin insanligi sosyalizm macerasinda yenilmez kilacagini anlatmanin daha iyi yolu var mi Kadin cinsi kurtulusunda politikayla kuracagi iliskinin niteligi, örgütlenmesi ve daha bircok soru kapsaminda, 100 yil öncesinde ortaya cikan Leninin aydinlatici fikirlerini bir kez daha ögrenmek, üzerine düsünmek ve güncele tasimak mümkün.