Simdi, inanclar yatkinlik kabilinden olsalar bile, en azindan bazen, yatkinliklar, zihinsel eylemlerin yerine getirilmesi araciligiyla edinilebilir. Ayni bicimde, yatkinliklar, baska zihinsel eylemler yerine getirilerek sürdürülebilir veya terk edilebilir. Bir inanc ile bir inanc edinme arasinda pekala ayrim yapilabilir. Zihinsel tasdk veya kabul edimleri ise aslinda inanclarin edinilmesi, sürdürülmesi veya terk edilmesi ile yakindan iliskilidir. Inanc edinme bizatihi inanctan ayrildigi zaman, öncekinin zihinsel veya baska türlü, bireylerin gerceklestirdikleri bir tür edim veya eylem, sonrakinin bir yatkinlik oldugu kabul edilebilir. Zihinsel bir olay veya edim, tekrar edilerek ve pekistirilerek zamanla icsellestirilebilir. Ruhun veya kisiligin daha fazla istikrarli bir durumu hexis olabilmesi icin de, bu zihinsel olay veya edim bu sürecin sonunda pekala dogal bir yatkinlik, ikincil doga, huy, heyet, istidat veya yeti haline getirilebilir. Bu bicimde icsellestirilen bir bilgi parcasi, eylemleri sevk ve idare etme, yönetme islevini kazanir. Öyleyse inanmanin veya inanc edinmenin iradi olup olmadigi hakkindaki tartisma yerinde ve anlamli bir tartismadir.