Civa gibi, kendi gibi, delidolu bir Istanbullu.
Muhtelif üniversitelere girmis, devamsizlik yüzünden atilma konusunda tecrübe sahibi olmustur... Selahattin Hilav sayesinde ya da yüzünden, gazetecilige baslamistir... Enis Batur yüzünden de sinema yazarligina bulasmistir. Caz ve spor yazmaya baslamasi, kendi düsen aglamaz deyimini akla getirir. Edebiyat konusunda, kendi kendine bile olsa hep yazardi zaten, o sayilmaz...
Zararsiz bir sahistir. Insanlarla genelde iyi anlastigi halde, durmaksizin calismasi yüzünden düpedüz asosyal bir yaratik olup cikmistir. Bilgisayar masasinin koltuguna cakilmis gibidir...
Sakar ve unutkandir, sagligina dikkat etmeyi nedense ayip sayar. Bir de, kedileri sever.
Haluk Bilginer, Meral Okay, Ece Ayhan, Tarkan, Tuncel Kurtiz, Mina Urgan, Murathan Mungan, Mehmet Teoman, Ayse Sasa, Enis Batur, Cem Karaca, Hrant Dink, Nükhet Ruacan, Jak Deleon, Osman Sahin, Sakir Eczacibasi... Kiminin ciragi oldu, kimiyle omuz omuza yürüdü, kimiyle essiz anlar paylasti... Duygular, heyecanlar ve yasanmisliklar biriktirmis bir kültür emekcisinin dilinden, tanidik tanimadik 72 renkli portre
Yazar, cevirmen, radyo programcisi ve elestirmen Sevin Okyay, yasaminda iz birakan dostlarini, calisma arkadaslarini ve aile üyelerini samimi ve neseli üslubuyla anlatiyor. Keskin belleginden tasan portreler esliginde 1980 sonrasi Istanbulun kültür sanat dünyasinin sokaklarinda dolaniyor, konserlerin, festivallerin ve medyanin koridorlarinda yankilanan degisimin sesine kulak veriyor.
Yetenek ve emekle yoğrulmuş, şarap gibi demlenmiş bir yaşamin, hep coşkun kalan bu benzersiz anilarin keyifle okunmasini dileyerek