Hava soguk. Sacim kirden bir top yumagi. Gece karanlik. Havlum yok. Duslar bos. Su muhtemelen soguk, cok soguk olmali. Isitma da yoktur simdi. Sira da yok. Bu saatte dus alsam, kesin hasta olurum. Kesin. Biliyorum canim... Hem esyalarimi nereye koyacagim ki Sabun mabun da yoktur simdi. Taa cadirlarin orada var. Cantamda... Kim gidecek ki simdi oraya Bos ver, simdi burada basima gelebilecek en son sey hastalik zaten. Kirli kalalim canim, ne olacak ki Kasinmiyorum da. Kasinmiyorum. Kasinmamaliyim.
ABD ordusunun Demir At diye taninan 4. Piyade Tümeniyle birlikte Kuveytten Bagdata kadar uzanan bir yol hikayesi anlatiyor Cüneyt özdemir. Isgalci bir ordunun, yani Birlesik Devletler ordusunun bir ülkeyi, Iraki, adim adim, karis karis isgal ederken tasidigi ruh halini, bu orduyla birlikte hareket eden, ama onlardan olmayan birinin gözüyle anlatan kitap, Kabilden Beyruta, Kuzey Iraktan Kardak Kayaliklarina kadar bircok yerde yolu savasla kesismis bir muhabirin geri dönüslerle tarihe not düsme kaygisi ayni zamanda. Insanlik ve savas, yasam ve Ölüm üzerine cok sayida anekdotun yer aldigi kitap, bir gazetecinin korkularini, özlemlerini, hayal kirikliklarini dile getiriyor..