Bir büyük askin, o kirik hikayesidir; bu ilk roman Her askin bir hikayesi vardir kuskusuz, ama Kuloglu; Ali ile Simanin bu essiz hikayesini, farkli bir kurgu ile sunuyor okuyucuya.
Karadeniz cografyasinin bütün izlerini ruhunda tasiyan bir gencin, 1950lili yillarda, Istanbuldaki üniversite ögrenimi sirasinda baslayan ask yolculugu, o günlerin tarihsel gercegi icinde dikkatle isleniyor.
Iki asik yüregin arasina giren toplumsal ön yargi ve engeller, yani görünmez yasalar, bu topraklarin töresel gerceginin, o yillarda ne denli acimasiz oldugunun altini bir kez daha ciziyor.
Etnik farkliligin araya girdigi bu imkansiz ask, zamanin kosullarina yenilir; ama atesi hic sönmez Yollar ayrilsa da yürekler ayrilmaz bir türlü. Iki taraf da asla unutmaz.
Tarih kendini yineler gibi gözüktügünde, gelecek kusaklarin da ayni aciyi cekmesi sart midir, tarih tekerrür mü etmelidir Bu soruya gerekli yaniti, incelikle veriyor Kuloglu.
Merak unsurunun kitap boyunca pesinizi birakmadigi Aysima; naif, yalin bir dille okuyucuya ulasiyor. Tüm ictenlik ve samimiyeti ile bütün imkansiz asklar icin, bir agit gibi yazilmis bir roman.