Iki yüzyildir süren arastirmalara ragmen, Yüzleri nasil taniriz Nicin aglariz Neden güleriz Neden rüya görürüz Neden müzik ve sanattan zevk aliriz gibi insan zihni konusundaki en temel sorulara cevap veremiyoruz. Cok daha büyük bir soru olan Bilinc nedirin de hala bir yaniti yok. Ne var ki yeni deneysel yaklasimlar ve görüntüleme tekniklerinin gelisimiyle birlikte insan beynine dair anlayisimiz da yavas yavas degismekte.
Sinirbilimin Sherlock Holmesu V. S. Ramachandranin bu kitabi, bircok nöroloji hastasinin gercek yasam öykülerinden olusuyor. Ramachandran; hayalet uzuvlar, beden imgesi ve benligin aldatici dogasina dair bulgularindan bahsettigi bu kitabinin her bölümünde okuru sasirtiyor, ve birbirinden ilginc vakalar üzerinden insan dogasi ve zihninin bizden sakladigi bazi yönlerini aydinlatiyor.
Omzunun üzerinden arkaya bakip da kökeni hakkinda sorular soran, bu kilsiz ve cocuksu primatta kesinlikle tuhaf bir sey var. Daha da tuhafi, beynin baska beyinlerin nasil calistigini kesfetmesi degil yalnizca, ayni zamanda kendi varligiyla ilgili sorular da sormasidir Ben kimim Ölümden sonra ne oluyor Zihnimin kökeni beynimdeki sinir hücreleri mi Eger böyleyse, özgür iradenin amaci ne Iste nörolojiyi büyüleyici yapan, bu sorularin beyin adeta kendini anlamak icin mücadele etmektedir özgün ve kendini yineleyen niteligidir.