Dünyamiz kaosun hakim oldugu bir dönemden geciyor. Bir kisim düsünür ve yazarlarin ifadesiyle karsi karsiya kaldigimiz son olaylar yeni bir dünya düzeninin dogumunu haber veriyor. Su an sorulan sorular, bu yeni dünya düzeninin 500 yillik Bati hegemonyasina nasil son verecegi ve Bati Medeniyetinin bu sonu hangi araclarla, örgütlenmelerle ve politikalarla engellemeye calistigi üzerinde yogunlasiyor.
Her zaman oldugu gibi OrtaDogu bu yeni dünya düzeninin kurulusunda en önemli cografi havzalardan birisi olma özelligini tasiyor. Adina Arap Bahari denilen, daha önce esi benzeri görülmemis olaylar zincirinin baslamasi, Israilin büyük bir gözü karalikla dünyanin tüm önemli gücleriyle alay edercesine OrtaDoguda dengeleri gözetmeden eylemlerde bulunmasi, Misir ve Suriyede devam edegelen istikrarsizlik bölge kaderi acisindan endiseli bir durum ortaya cikariyor.
Ancak bugünün bir gecmisi var. Bundan tam yüzyil önce kaosoun hakim oldugu cografyamizda Osmanli can cekisirken zamanin küresel gücleri bölgenin 20. yüzyilda alacagi pozisyonu belirliyorlardi.
Iste elinizdeki bu eser Serif Hüseyin ve ogullari tarafindan örgütlenen Hicaz Isyanini ve arkasindaki Ingiliz politikalarini titiz bir calismanin ürünü olarak belgeleriyle ortaya koydugu gibi, ayni zamanda Osmanliyi yikan güclerin Türkiyenin bugünkü pozisyonunu nasil kirmayi calistiklarini anlamamiz bakimindan önemli hatirlatmalarda bulunuyor.