Tarihcilerimiz, bugüne kadar o hani hep sakladilar; adini anmaktan özenle kacindilar. Pek cok adi vardi Esirciler Hani, Esir Hani, Esir Pazari, Avrat Pazari, Kadin Pazari
Devlet-i liyyeyi Osmanli Devleti yönetenlerin; o yöneticilere es olanlarin cok büyük bölümü de insanlarin bir at, bir inek gibi pazarlandigi o insan pazarindan satin aliniyordu.
Sultan III. Selimin, Yeniceri ordusunu lagvedip Nizam-i Cedidi kurmaya calistigi; eski-yeni catismasinin siddetlendigi bir sürecte iste bu pazara, Laz esirciler Gürcistandan bir kiz getirirler. Selim Hana karsi büyük bir ayaklanma yavas yavas baskaldirirken, Osmanli topraklari icin icin kaynarken; kuloglu Bektas bu Gürcü kiza asik olur.
imdi hep birlikte 220 sene öncesi Istanbulunun sokaklarina girebilir, Miskinler Tekkesinde cüzamlilari görebilir; Baba Cafer Zindaninda gezinebilir; civelekleri, sikirdimlari, cengileri izleyebilir; entrikalara parmak isirabiliriz.
Harem-i Hümayundan baslayip Saray-i Hümayundan Top Kapisi Sarayi yola cikarak
Tarihsel gerceklere uygun ve trajik öyküler esliginde, Esirciler Haninda; bir Gürcü cariye ile kuloglu Bektasin öyküsü Gecmisimizin bir filmi gibi...