Asla iyilesemez olarak kabul edilen hastaliklar gercekten iyilesemez mi Ya da iyilesirse bu sadece bir mucize midir
21. yüzyilda, Tip dünyasi bu kadar olanak icinde kronik hastaliklarin kökünü kaziyacak teknikleri neden üretemiyor
Cünkü günümüz tip dünyasi insan vücudunu bir makine olarak görüyor. Zihin kavramini disliyor. Inanc ve duygulari,
hastaliklarin olus mekanizmalari icinde kabul etmiyor.
Bu kitap zihin kavramini hastaliklarin olus nedenleri arasinda ilk siraya aldigimiz ve iyilestirmeye bu acidan yaklastigimiz
takdirde, iyilesemez denilen bircok hastaligin ya da sorunun iyilesebilecegini ileri sürüyor. Bu amacla da hipnozun nasil
hastaliklara neden oldugunu ve yine hipnoz yoluyla bu hastaliklardan nasil kurtulacagimizi anlatmaya calisiyor.
Zihin; düsünce, davranis, duygular, inanclar ve ruhsal enerjiyi iceren bir kavramdir. Bilinc ve bilincalti bir bütün olarak zihni
olusturur. Bilincalti bizim hayatta kalmamiz icin calisan ve bu amacla kendi kendine ögrenen bir bilgisayardir. Ögrendigi her ilk
bilgiyi bu programa dahil eder. Ilk bilgiler zihinde hipnoz etkisi yaratir ve zaman icinde degisemez bir güc halini alir. Cogu kisi
farkinda olmadan bu hipnoz gücünün etkisi altinda yasar. Bu güc bazi durumlarda kisinin aleyhine isleyen bir programa döner
ve hastaliklari ortaya cikarir.
Gecmisin hipnozunu bozarak bu hastaliklardan kurtulmak mümkündür. Regresyon hipnoterapisi, gecmisin zihinde hastalik
yaratan olaylarini arastirir, ortaya cikarir. Ise yaramayan programlari ortadan kaldirir. Bu arastirmalar kanser gibi agir
hastaliklari ilk baslatan olaylarin bazen anne karninda bazen dogum aninda olustugunu aciga cikarmistir.
Kitapta hipnozun ne oldugu, gecmisin hipnozunun nasil ortadan kaldirildigi, iyilesmenin nasil gerceklestigi örneklerle
anlatilmistir. Ayrica günümüzde hipnozun kötü kullanilarak nasil toplumsal hastaliklari körükledigini de okuyacaksiniz.