Özgür Gümüssoyun siirleri acikcasi beni cok sasirtti. Hinzir, delismen ve asi bir tarzi var Gümüssoyun. Nasil ki gecmiste Orhan Veli o zamanlarda egemen olan siir anlayisinin kalibi deyismis ve enine boyuna sorgulamissa, bugün de Gümüssoy, sözüm ona entelektüel ama kasinti ve yüksek gönüllülük tuzagina düsen günümüz egemen siirini derinden sarsiyor. Bunu yaparken de siir yazicinin gururunu ve egosunu ayaklar altina aliyor. Iste bu noktada Özgür gibi genc sairlerin cikisini cok önemsiyorum. Cünkü hergelelik ve delismenlik tam da burada basliyor. Sair, giderek bir retorik halini alan duygu ifadelerini egip büküyor, burusturuyor ve bir serseri mayin haline dönüstürüyor. Kendinden hayli memnun olan okurlari, aninda en kuytularina dek parcalayabilecek bir serseri mayin...
Öte yandan Özgür Gümüssoy, sundugu sözcük zenginligi ile de göz kamastiriyor.
-Cezmi Ersöz-
Imgeleri jilet gibi, acisini sonradan hissetmeye basliyorsunuz. Siiri ise isiktaki gizli karanlik gibi. Bulmak icin önce yanmaniz gerekiyor
-Murat Celik-Düs Sokagi Sakini