Türkiye Avrupaya ilk defa yanasmiyor. Türkiye Avrupa ile ilk defa bir macera yasamiyor. Türkiyenin dokuz yüz yillik tarihi Avrupa ile beraberdir; bunu kimse unutmasin.

Bugün, Türkiyede Avrupa Birligi denen iktisad ve siyas olusumun kültürel boyutu cok az tartisilmaktadir. Kültür bir hayat tarzini ve gecmis kusaklarin mirasini ifade ettigine göre, Avrupa ve Türkiye bir uyum icinde midir Tarihsel gecmis, hal ve gelecek acisindan bu uyum sorununun tartisilmasi sarttir. Oysa toplumumuzda hem idare edenler, hem de idare edilenler, Avrupa Birligini sadece iktisad refah, serbest isgücü dolasimi konulari etrafinda ve bir kisim cevreler de insan haklari gibi kurumlar acisindan düsünmekte olup; asil önemli sorunun tartisilmasindan herkes kacinmakta, belki de hoslanmamaktadir.

Alman ülkesinden Kohl diye bir basbakan, Biz bunlari ne biliriz diyor. 18. yüzyilin sonunda, bunu hic cekinmeden söylerim, bizimkinden edeb bakimdan daha kaliteli bir Kuran cevirisi yapilmis bir ülkede bunu söylüyor Haberi yok o mirastan, o büyük oryantalist mirastan; yani biz de onlari tanimiyoruz, onlar da bizi tanimiyorlar, tanimamakta israr ediyorlar.

Prof. Dr. Ilber Ortayli okuyucuyu karsilastirmali bir siyasal, toplumsal ve kültürel tarih gezisine cikardigi bu eserinde, her zamanki akici üslubuyla ezberleri bozuyor, tartisilmaz dogrular olarak görülen pek cok konuda tabulari yikiyor, hepimizi, yani Avrupa ve Bizi abartmadan, carpitmadan, gizlenmeden gerceklerle yüzlesmeye cagiriyor.